İSLAM DİNİNE GÖRE KÖTÜ ALIŞKANLIKLAR
Kötü Alışkanlık ve Davranışlardan Nasıl Korunalım?
1. Değerlerimizi iyi öğrenelim ve yaygınlaştıralım
Değerlerimizi, nedenleri ve kaynaklarıyla öğrenmek bizi zararlı alışkanlıklardan ve davranışlardan koruyacaktır. Bireyin yalnızca kendini koruması yeterli olmamaktadır. Çünkü hepimiz aynı toplumda yaşıyoruz ve birbirimizin davranışlarından etkileniyoruz.
Madem ki birbirimizi etkiliyoruz, öyleyse doğru olanın etki gücünün daha yoğun olması için çaba göstermeliyiz. Böylece hem kendimizi hem de sevdiklerimizi daha iyi korumuş oluruz.
2. Çocuklar aileleriyle sürekli ve kaliteli bir iletişim içinde olmalı, ailelerinde kusur bulsalar da iletişimi ortadan kaldıran davranışlar içine girmemelidirler. Bilmeliyiz ki, ailelerimiz yanlış yapsa da, bizim kötülüğümüzü istemez.
Aileniz size, arkadaşlarınızın ailelerinden daha az veya daha çok harçlık verebilir. Az vermesi sizin isteklerinizi karşılamak için yanlış şeyler yapmanızı gerektirmez. Çok harçlık almanız da aynı şekilde değişik heyecanların büyüsüne kapılıp, geri dönüşü çok zor olan zararlı maceralara atılmanızı gerektirmez.
3. Çocuklarla diyaloglarımızdan anladığımıza göre, zararlı maddelerin başlama nedenlerinden en önde gelen ikisi, özenti/merak ve kendini ispatlamadır.
Çocuklar bazı merak edilen şeylerin geri dönüşünün çok zor hatta imkansız olduğunu bilmelidir. Zararlı maddelerin nasıl sonuçlar doğurduğu ortada olduğuna göre bu tuzağa düşmek akıllı bir insanın yapacağı şey değildir. Denenmişi denemek aptallık değil midir?
Her genç kendini ispatlamak, kişiliğini göstermek ister. Ancak bunu yanlış ve zararlı şeyler yaparak ispatlamaya çalışmak akıl kârı bir şey midir? Oysa yeteneklerimizi geliştirerek, düşünce, davranış ve konuşmalarımızla kalıcı ve etkili bir kişilik oluşturabiliriz.
4. Arkadaşlarımızı iyi seçelim. İnsanlar arkadaşları ve çevresiyle tanınırlar. Sürekli beraber olduğumuz arkadaşlarımız, bizim üzerimizde oldukça etkilidirler. Bu nedenle çocuklar kendileri iyi için iyi bir arkadaş çevresi oluşturmalıdır.
Ailesinden yeterli derecede güç alamayan derslerinde başarılı olamayan, veya fiziksel-ruhsal açıdan güçsüz olan çocuklar, sokakta veya mahallede “kendi çapında” güç kazanmış olan bir çeşit çocuk çetelerine ve bunların liderliğini yapan “abi”lere ilgi duymaktadırlar. Bu gruplara girmek, zayıf çocuğa güç kazanmanın biricik yolu olarak görünmekte, bu nedenle onlarla birlikte olmak ona güven vermektedir. Çocuk “çete”sinin, zayıf çocuğa her istediğini yaptırması böylece çok kolay olmaktadır. Çocuklar ve aileler bu gerçeği iyi görmeli ve tuzağa düşmemelidir.
5. Pazarlama tuzakları… Her insan maalesef elde ettiği kazancın ak veya kara olmasına aldırış etmemektedir.
Bağımlı kişi, “madde” alabilmek için paraya ihtiyaç duymakta, bunun için yeni kurbanlar bulmak zorunda kalmaktadırlar. Eğlence yerlerinde, okul önlerinde ve son zamanlarda internet kafelerde türlü hilelerle çocukları ve gençleri avlamaktadırlar.